26 Nisan 2009 Pazar

VARİS İÇİN DOĞAL BİTKİSEL TEDAVİ-ŞİFALI BİTKİLER

Varis, toplardamarların bozulması ve kanın katılaşması, kan dolaşımının bozulması sonucunda toplardamarların şişmesi şeklinde oluşur.

Varise karşı pratik bitkisel formüller

• 1 litre beyaz ispirtonun içine 4 adet kafirun koyun. Akşam elde edilen karışımı varisli bölgelerinize sürdükten sonra streç filmle sararak yatın.

Ertesi sabah tekrar aynı uygulamayı tekrarlayın.

Çoban çantası otu, kekik, at kuyruğu otu ve at kestanesinin kabuğu ayrı ayrı ya da hepsini beraber çay gibi demleyerek günde 3-4 su bardağı içilir.

Fındık yaprağı ve asma yaprağı çayları varise çok iyi gelir.

• 1 bardak kaynar suyun içine, 4 gram rezene konularak 10 dakika bekletilerek günde 2-3 bardak içilir.

Çobançantası taze bitkisi doğranarak bir kaba konularak üzerine keskin sirke ilave edilerek 10 gün güneşte bekletilir. Elde edilen karışım ile varisli bölgeler hergün aşağıdan yukarıya doğru ovulur.

• 40 derece ısıtılmış 1 kova sıcak suyun içine yarım fincan ezilmiş şap ve 1 fincan karbonat konularak eritilir. Haftada 3 gün 15 dakika süre ile bacaklar dize kadar bu suya konur. Varisler daha yukarı çıkmış ise aynı işlem küvette tekrarlanır.

Fındık ağacı kabuğu, ceviz ağacı kabuğu ile kaynatılır. Suyu ile varislerin üstüne pansuman yapılır.

UNUTKANLIK İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ

Unutkanlığı önlemek için her sabah

5 adet badem

5 adet fındık

5 adet ceviz

gün kurusu kayısı (gölgede kurutulmuş)

1 avuç Kuru üzüm (çekirdekleri ile) yiyin.

Prof. Dr. Ahmet Maranki

TİROİD HASTALIĞI İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ AHMET MARANKİDEN

Tiroit hastalarının en büyük hatası, bitkilere başvurmadan tiroitlerini aldırmalarıdır...

Tiroidleriniz sizin sigortanızıdır. Endokrin sisteminiz bozulduğunda vücudunuzun çalışma sistemi de bozulur.

Doktorunuzun size gösterdiği yol esastır ancak yine de tiroidlerinizi aldırmamanızı öneriyoruz. Kalan hayatınızı sağlıksız ve huzursuz geçirmemek için ameliyat olmayın.

Kâinat Eczanesinden Bitkisel Formüller

Troidin en büyük ilacı cevizdir:

25 tane cevizi kırdıktan sonra kabukları ve perdeleri ile birlikte bir litre suyun içinde 5 gün bekletin. Elde ettiğiniz sudan sabah akşam birer fincan için, cevizleri de yiyin. Ayrıca ceviz yağını dışarıdan boğazınıza sürün.

Hipertiroid rahatsızlığı olan kişiler :

dereotu ve tere otunu fazla aşırıya kaçmadan tüketmeli, bunun yanında bol miktarda maydanoz ve roka da yemelidir.

Prof. Dr. Ahmet Maranki

AHMET MARANKİDEN SAĞLIKLI YAŞAM SIRLARI

Prof. Dr. Ahmet Maranki Sağlıklı Yaşamın Sırlarını Anlattı :

*Günlük tüketilen gıdalar konusunda dikkatli olunması ve her türlü meyve ve sebzenin mevsiminde tüketilmesini tavsiye eden Maranki; "Sağlığımız için gıdaları mevsiminde yemeliyiz.".dedi

*Örnek olarak kış aylarında domates kesinlikle yenmemeli. Yüce yaratan onu yaz aylarında yenilsin diye yaratmış. Kış aylarında yenilen domatesin çekirdeği kan hücreleri üzerinde olumsuz etki yapabilir.

*Aynı şekilde yazın da kış aylarına mahsus meyveler yenilmemeli.

*Patates cips olarak yenilmemeli. Bunun yerine fırında patates yenilebilir. Çünkü cipsin tüm enerjisi kızgın yağda yok oluyor. Bu tür besinlerle beslenen çocuklar aklı basmayan, öğrenemeyen kişiler oluyor."

*Sağlıklı yaşamanın sırrını çözmek istiyorsanız; kırmızı et ve tavuk etinden uzak durarak bol sebze ve meyve tüketmenizi öneririm.

*Protein ihtiyacınızı, baklagillerden ve balık etinden fazlasıyla temin edebilirsiniz.

*Hayvansal gıdalardan uzak durmanızı tavsiye etmemizin sebebi Türkiye'de hayvan sağlığının kontrol edilememesidir.

*Siyah çay yerine yeşil çay içmeyi alışkanlık haline getiriniz.

*Şeker yerine tatlandırıcı olarak bal yada pekmez kullanınız.

*Yemeklerinize mümkün olduğu kadar az tuz atınız.

*Sofranızdan; maydanoz, dereotu, kırmızı turp, beyaz lahana, brokoliyi eksik etmeyiniz.

Prof. Dr. Ahmet Maranki

AHMET MARANKİDEN SAĞLIKLI BESLENME İÇİN DİKKAT EDİLECEK 12 ADIM

Besinlerin yeterli miktarda alınarak vücutta kullanılması gerekmektedir. Gerekli besinlerin herhangi biri alınmadığında veya gereğinden az yada çok alındığında, büyüme ve gelişme engelleniyor, sağlıkta bozulmalar başlıyor.

Vücudun büyüme ve gelişmesi, verimli çalışması, dış etkenlere ve hastalıklara karşı dirençli olabilmesi için dengeli ve yeterli beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor.

Vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besinlerin herbirinin yeterli düzeyde alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması, yeterli ve dengeli beslenme anlamına gelmektedir.

Besinler vücudun ihtiyaç duyduğu oranda alınmazsa, gerekli enerji oluşmadığı ve vücut dokuları yapılandırılamadığından, yetersiz beslenme ortaya çıkıyor.

Sağlıklı beslenme için dikkat edilmesi gereken 12 adım :

1 -Günlük olarak tüketilen besinlerin çok çeşitli olması gereklidir. Besinlerin büyük kısmının hayvansal gıdalar yerine bitkisel gıdalardan seçilmesi gerekmektedir. Günde; sabah-öğle ve akşam olmak üzere 3 öğün yenilmeli. Öğün atlamamaya özen gösterilmeli. Daha çok doğal ve taze besinler tercih edilmeli.

2 -Günlük beslenme programında bulgur, mısır, pirinç, makarna gibi ekmek ve tahıl grubu gıdaların bulunmasına dikkat edilmeli. Günlük enerji ihtiyacının en az yüzde 55'i karbonhidratlardan sağlanması gerekir.

3 -Günde 5-7 porsiyon taze sebze ve meyve yenilmesi gerekmekte. Sebze ve meyveler vücudumuzun vitamin, mineral ve posa gereksinimlerini karşılamakta. Posa özellikle bağırsak hareketlerini düzenler, kan şekeri ve kolestrol seviyelerinin düşmesine yardımcı olur.

4 -Her gün orta seviyede fiziksel egzersiz yapılarak, vücut ağırlığı tavsiye edilen sınırda kalmasına dikkat edilmeli. Düzenli olarak yürüyüşler yapılmalı. Yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte düzenli yapılan fiziksel aktivite, kalp ve solunum fonksiyonlarını düzenler, osteoporozu önler.

5 -Günlük alınan yağ miktarından gelecek enerji miktarı toplam enerjinin yüzde 30'unu geçmemesine dikkat edilmeli. Yemeklerde hayvansal yağlar yerine, zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü gibi sıvı yağlar kullanılmalı. Yemekler hazırlanırken haşlama, ızgara ve fırında pişirme gibi yöntemler uygulanmalı. Kızartmalardan ve kavurmalardan uzaklaşılmalı. Etli olarak pişirilen yemeklere ayrıca yağ konulmamalı.

6 -Sucuk, salam, sosis gibi yağlı et ve et ürünlerinin yerine; balık, tavuk, hindi eti veya kuru fasulye, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller tercih etmelisiniz.

7 -Yağsız veya az yağlı süt ve süt ürünleri tercih edin.

8 -Az şekerli gıdaları tercih edin. Tatlıların ve şekerli içeceklerin tüketimini azaltın.

9 -Günlük tuz tüketimi, ortalama 1 çay kaşığı olmalı. Salamura, konserve, zeytin ve turşu gibi tuzlu besinlerin tüketimini azaltın.

10 -Mümkün olduğunca alkol kullanılmayın.

11 -Besinler hazırlanırken veya pişirilirken hijyen kurallarına dikkat edin. Yiyecekler pişirilirken haşlama, fırında ve buharda pişirme yöntemlerini tercih edin. Kızartmalardan kaçının.

12 -Bebeklerinizi ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemeye önem verin ve 6 aydan sonra ise gerekli besinleri kullanılarak yeterli ve dengeli beslenmelerini sağlayın.

Prof. Dr. Ahmet Maranki

SAÇ DÖKÜMÜNE KARŞI BİTKİSEL DOĞAL TEDAVİ

Her gün yaklaşık 50 ile 100 arası saç telinin dökülmesi normaldir. Saçların bunun üzerinde dökülmesi önemlidir. Dökülen saç tellerinizin sayısını bilemezsiniz fakat tarakta, lavaboda biriken, kıyafetlerinizin üzerinde görülen saç tellerinden saçlarınızın normalin üzerinde döküldüğünü anlayabilirsiniz.

Hastalıkların enbüyük sebepleri bedendeki toksinler, mikroplar ve virüslerdir. Hastalıkların sebepleri ortadan kalkmadan düzelmez. Saç dökülmesi de vücutta oluşan bir rahatsızlığın habercisidir.

Kaniat Eczanesinden Bitkisel Formüller

- Susam yağı,
- çam yağı,
- sarımsak yağı,
- ısırgan yağı,
- badem yağı ve
- zeytin yağından oluşan karışımı,

gece yatmadan önce kafanızdaki noktaları uyararak masaj yapın. (Kafanızdaki masaj noktalarını bulabilmek için “Profilaktik Masajla Mucizevi Tedaviler” kitabımızdan faydalanabilirsiniz.)

Daha sonra saçınızı boneyle kapatıp, yatın. Bu karışım sadece saçınızı beslemekle kalmaz, bedeninizi de besler. Sabahları saçınızın durularken 1 litre suya 1 bardak üzüm sirkesi koyup saçınızı yıkayın. Bu işlemleri 1 hafta boyunca her gün, ikinci hafta gün aşırı, üçüncü hafta ise 3 günde bir tekrarlayın. Her şeyin kolayına kaçmadan biraz kainat eczanesini ararsanız her şeyin şifasını orada bulursunuz.

SİNÜZİT İÇİN FAYDALI ŞİFALI BİTKİLER-TEDAVİ

Kış; geldimi en sıkıcı rahatsızlık olan sinüzitde eksik olmaz.Prof.Dr.Ahmet Maranki sinüzit konusunda hangi şifalı otlardan faydalanmamız gerektiğini ve hangi karışımlarla sinüziti alt edebileceğimizi anlattı.


*Hatmi yaprağı,altın başak,orman sarmaşığı eşit karışımının çayı ,2-3 saatte 1 bardak içilir.

*1 litre suya 2 yemek kaşığı dolusu papatya eklenir.Ağır ateşte kaynamaya başlayınca ocaktan alınır.Baş ve göğüs büyük bir havluyla örtülerek,papatya buğusu 10 dk solunur.Tedavi sonrası hemen açık havaya çıkılmaz.

*Her 3 günde bir limon sıkılıp aynı miktarda su ilave edilerek gözlerden yaş gelecek şekilde buruna iyice çekilmelidir.Bu tedaviye 1 ay kadar devam edilmelidir.

*1 çay bardağı suya,1 çay kaşığı kekik yağı konulur.Bir başka fincandan fındık kadar kil eritilir.Üzerindeki duru su alınıp,kekik yağıyla birleştirilir.İyice çalkalanır,günde 3-4 defa burun deliklerine birkaç damla damlatılır.

*Maydanoz ve ebegümeci beraber haşlanır.Buharı teneffüs edilir.

*Burnun iç kısmına sabah akşam okaliptüs yağı sürülür.

RENKLER VE PSİKOLOJİDE ETKİLERİ

Evrende varolan her şeyin bir rengi vardır.Denizin mavisi,güneşin türlü sarı ve kızıl tonları insanın görüp algılayabildiği renkler.

Algılayabildiği diyorum,çünkü insan;sıfırla sonsuz sayı arasındaki renk skalasından ancak kırmızı ve mor arasındaki renkleri görür.

Renkler,insan hayatını ve duygularını önemli derecede etkiler.Hatta çeşitli hastalıkları tedavi edici bir yöntem olarak da eski çağlardan beri kullanılır.

Tıbbın babası olan Yunan Hekim Hipokrat "Yaratılış Doktrini" adlı eserinde;bir hastaya teşhis konulurken,onun saçının ve teninin rengine,gözlerine,kulak yapısına ve hatta idrarındaki renk farklılıklarına bakarak,olabilecek hastalıklardan haber vermiştir.

Yine tıbbın otoritesi İbni Sina ,"Tıbbın Esasları " eserinde;mavi rengin teskin edici olup kan dolaşımını yavaşlattığını,kırmızı rengin ise cinsellik ve üremeyi arttırıp dolaşımı hızlandırdığını belirtmiştir.

Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar da göstermiştir ki;renkler merkezi sinir sistemine,olumlu ya da olumsuz duygu uyandıran enerji yaymaktadırlar.

Renklerin İnsan Psikolojisine Etkisi:

Giysilerimizde yeşili kullanmamız,örf ve adetlere bağlılığımızı gösteriyor

KIRMIZI:Heyecanı ve hareketi sevenler bu rengi seçerler.İnsanın kendisini daha enerjik ve harekete hazır hissetmesini sağlayacağı gibi bu rengin etki alanında yaş faktörü çok önemlidir.

TURUNCU:Ağırlıklı olarak tercihi turuncu olanlar cesur ve maceracı kişilik özelliklerine sahip insanlardır.Diyalog ve mizah yeteneğini attırıcı özelliğiyle,aynı zamanda gülmeyi ve güldürmeyi sevenlerin rengidir.Kırmızı kadar olmasa da enerji ve heyecan veren bir renktir.

SARI:Güneşin rengi olmasından insanlara pozitif duygu aşılayan sarı,entelektüel kişiliğe sahip olanların rengidir.Yönetmeye ve hükmetmeye olan ilginin göstergesidir.Zihin açıcı etkisiyle dikkati arttırır.

YEŞİL:Doğanın rengi olan yeşil,huzuru temsil eder.Buradan hareketle denge ve uyum sembolüdür.Giysilerde tercih edilen bu renk,örf ve adetlere bağlılığı gösterdiği gibi sezgilerin güçlülüğünün de bir göstergesidir.

TURKUAZ :Düşüncelerinde saf ve açık olanların rengidir.

Giysilerinde bu rengi tercih edenler,dikkatleri üzerlerinde toplayarak,bedenlerinin genç ve dinamik kalmasına da katkı sağlamış olurlar.

LACİVERT:Düzenin ve ruhsallığın ifadesidir.Bu rengin insanları;huzur,barış ve sadelikten hoşlanırlar.Sadakat,erdem ve başarının rengidir.Özellikle öğrenciler giysilerinde ve yaşadıkları mekanlarda bu renge ağırlık vermeliler.Lacivert,araştırıcı ve başarılı insanların rengidir

MOR :Kendine güven ve özgürlük duygularını harekete geçirir.Yaratıcı ve ruhsal özellikler taşıdığından ilahidir ve sanatın rengidir.

SİYAH:Işığı reddeden bu renk,ölüm ve kederi sembolize edip ışık enerjisinin vücuda girmesini engeller.

BEYAZ:Temizliğin,sağlığın ve masumiyetin ifadesidir.Tarafsızlığın rengidir.

KAHVERENGİ:
Toprağın rengi olan kahverengi,kırmızı ve siyah renklerden elde edildiği için her iki rengin de özelliğini taşır.

Giysilerde bu rengi kullanmak;bir yere bağlı olma ve geleceğe yönelik sağlıklı ilişkiler kurma isteğini gösterir.Düzen duygusunu ve serbest duyguları harekete geçirerek,pozitif etkisi ile de insanlar geçekçi bir kişilik geliştirebilirler.

Renklerin,ruhumuza vereceği pozitif enerjinin eşliğinde huzurlu,bilinçli ve mutlu bir yaşam dileğiyle

Kaynak:Kozmik Bilim ve Bilinçle Yaşam Enerjisi

Kozmik Bilim Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Maranki

REGL DÖNEMİNDEKİ AĞRILAR VE ŞİŞKİNLİKLER İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ-ŞİFALI BİTKİLER

Yemeklerde, salatalarda her zaman kullandığımız maydanozun saplarını kesinlikle atmayın. 500 gram kaynayan suya bir demet maydanozun sapını koyun. Suyla birlikte sadece 3 taşım kaynatıp ocaktan indirin.

Bu karışımdan her gece yatmadan önce 1 bardak içeceksiniz. Aynı işlemi ısırgan saplarınaşişlikleri da uygulayın. Bu karışımları içtikten iki gün sonra idrarınıza baktığınızda yağların nasıl atıldığını göreceksiniz. 7 ile 21 gün süreyle bu işlemi devam edebilirsiniz. Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 bardak içebilirsiniz. Vücudunuzdaki tüm şişlikler indirecek ve regl ağrılarınıza iyi gelecektir.

MULTİPL SKLEROZ MS HASTALARI İÇİN DOĞAL TEDAVİ-ŞİFALI BİTKİLER

Prof. Dr. Ahmet Maranki Ms ve kas hastaları için bitkisel destek önerilerini açıkladı.

Soya fasulyesini kaynatarak suyunu için. Fasulyeleri de kavurarak yiyin.

• Doktor kontrolünde sülük tedavisi uygulamak çok yarar sağlar.

• Yakıcı yağlardan kekik yağı, hardal yağı, zencefil yağı, havlıcan yağı, biberiye yağı, gibi yakıcı yağları biraz zeytinyağı ile karıştırıp belden, omuriliğin yukarısına doğru, omuz ve dirseklere nokta masajı yapın.

Önemli Uyarı:
Hardal, havlıcan, zencefil, biberiye ve kekik yağları yakıcı yağlardır. zeytinyağı, badem ve ceviz yağı gibi yumuşatıcı yağlar ile karıştırılmadan sürüldüğünde cildinizi yakar, zarar verir.